17 Ekim 2014 Cuma

Düğmeler

Senin kurabiyeleri gördüm de hayallerim bir kez daha aklıma düştü... Aslında üçüncü görüşümdü ilk ikisinde bir şey hissetmedim ama üçüncü görüşümde ileriye dönük düşündürdü..
Aynı anda iki kişiyi sevebilir misin? Çıkmazı gibi sanki bendeki... 
hadi bide kavramsallaştırarak söylim  kişilik karmaşası, kendinin bulamama.. 
hadi bide komşu teyzenin dilinden söylim sen napıcağını bilmiyosun kızım... 
Anne baba gözünde daldan dala konuyo bu kız...
Arkadaş ağzında konuşuyo konuşuyo yapamıyo...
Herkes bişeyler söylüyo da bi ben kendime bişey söyleyemiyorum. Zihin durmadan düşünüyo kırk yerden sorular fışkırıyo kırkının da cevabı yok. 
Neyse bu aralar söylenen bir sözün doğru olduğunu kendi kendime kanıtladım. Boş duran insan düşünüyor iki gözüm boş kalan insanın kafa durmadan düşünce üretiyor. Soruyor durmadan yargılıyor, eleştiriyor en fenası da geleceğe çok da ümitle bakmayıp, üstüne bide geçmişe gidiyor.
Ah senin şu kurabiyeler nerelere getirdi beni bak! Söyledim ya  hayallerime bir kez daha el salladım merhaba canım sen ordasın ben buradayım dedım.
En sevdiğim ya çay... çayın yanında da ne güzel gider o kurabiyeler... arada insanı şaşırtır ne dersin ...


15 Haziran 2014 Pazar

CAN

hayatımın şansı babam!
öyle bir düzenki bu bizi bir yapan şu dünyada bizi karşılaştıran, can yapan, aile yapan,  evlat yapan, baba yapana Allahıma binlerce kez şükürler olsun.
25 yaşıma geldim babam büyüyorum senin kizi  olarak büyüdugum herbir gune yine şukrediyorum.  Aile olarak cok sallandik babam cok sert gunler gecirdik acini anlamam imkansiz kalbinin yarisini topragin altina  koyduk ama diger yarisi ben, kucuk kizin, aslın hep  dizinin dibinde güzel günleri yaşatmak icin  yasamak icin...
Tirnaklarinla kaziyarak geldigin  bu noktada imkanlarini benden esirgemedigin  hersey icin tesekkur ederim babam, beni meslek sahibi yaptigin icin tesekkur ederim babam, hala sabah uyandigimda ayagina terlik giy dedigin icin tesekkur ederim, soguk su istedigimde direk dolaptan vermeyip hasta olursu  diyip ılıştirdigin icin tesekkur ederim, bana merhametli insan nasil olunur ogrettigin icin tesekkur ederim, bana helalın ne demem oldugunu ogrettigin icin tesekkur ederim..
senin kizin olmak cok sevkli cok gururlu babam! bugun senin gunun mu bilmiyorum tek gune sıgar misin bilmiyorum.. ama gelenek bu ya yerine getirelim dersin sen , babalar gunun kutlu olsun şansım seni cok seviyorum.

18 Nisan 2014 Cuma

Gabriel Garcia Marquez ' den Veda

"Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm. Eşyaların maddi yönlerine değil anlamlarına değer verirdim. Az uyur, çok rüya görür, gözümü yumduğum her dakikada, 60 saniye boyunca ışığı yitirdiğimi düşünürdüm. İnsan aşktan vazgeçerse yaşlanır. Başkaları durduğu zaman yürümeye devam ederdim. Başkaları uyurken uyanık kalmaya gayret ederdim. Başkaları konuşurken dinler, çikolatalı dondurmanın tadından zevk almaya bakardım. Eğer Tanrı bana birazcık can verse, basit giyinir, yüzümü güneşe çevirir, sadece vücudumu değil, ruhumu da tüm çıplaklığıyla açardım. Tanrım, eğer bir kalbim olsaydı nefretimi buzun üzerine kazır ve güneşin göstermesini beklerdim. Gökyüzündeki aya, yıldızlar boyunca Van Gogh resimleri çizer, Benedetti şiirleri okur ve serenatlar söylerdim. Gözyaşlarımla gülleri sular, vücuduma batan dikenlerinin acısını hissederek dudak kırmızısı taç yapraklarından öpmek isterdim. Tanrım bir yudumluk yaşamım olsaydı… Gün geçmesin ki, karşılaştığım tüm insanlara onları sevdiğimi söylemeyeyim. Tüm kadın ve erkekleri, en sevdiğim insanlar oldukları konusunda birer birer ikna ederdim. Ve aşk içinde yaşardım. Erkeklere, yaşlandıkları zaman aşkı bırakmalarının ne kadar yanlış olduğunu anlatırdım. Çünkü insan aşkı bırakınca yaşlanr. Çocuklara kanat verirdim. Ama uçmayı kendi başlarına öğrenmelerine olanak sağlardım. Yaşlılara ise ölümün yaşlanma ile değil unutma ile geldiğini öğretirdim. Ey insanlar! Sizlerden ne kadar da çok şey öğrenmişim. Tüm insanların, mutluluğun gerçekleri görmekte saklı olduğunu bilmeden, dağların zirvesinde yaşamak istediğini öğrendim. Yeni doğan küçük bir bebeğin, babasının parmağını sıkarken aslında onu kendisine sonsuza dek kelepçeyle mahkûm ettiğini öğrendim. Sizlerden çok şey öğrendim. Ama bu öğrendiklerim pek işe yaramayacak. Çünkü hepsini bir çantaya kilitledim. Mutsuz bir şekilde… Artık ölebilir miyim?"

2 Nisan 2014 Çarşamba

Yeni Yol

    

     Doğru adım attığımı birkez daha kendime kanıtladığım için şükürler olsun.  Herkes birbirini sevmek zorunda değil nerdeyse ilk okuldan beri bize söylenen bir uyarı cümlesi...       O zaman minik bir seslenişim olucak beni sevmek zorunda değilsin hadi saygıda duyma, senin o duymadığın saygıyı ben kendi bakış açımla alttan alabilirm.  Ama beni, insanlığımı, uğraşımı, bazı konulardaki toyluğumu kullanarak beni değersiz hissettirisen bendeki cinler tepeme doğru bir yükselişe geçer. Ani kararlarım vardır benim pişman olmadığım! Anı kurtarmak değil amacım andan zevk almak... Bütün adımlarım bunun içindir. Şansım yanımda olsun! 



Atom Karınca

Mevsim dönümünden mı kaynaklıdır neyden kaynaklıdır bilmem ruh halim pek bi çalkantılı pek bi yerinde durmaz...
Derimki her insanın ilkeleri olmalı yaşadığı bir hayat tarzı, bakış açısı ve bunlar parmak izin gibi olmalı kimseye benzemeyen kimseyle kıyaslanmayan.. Unutma biriciksin şu dünyada teksin! Ne değerlisin aslında bir bilsen.. bikez kim olursan ol ne olursan etkilediğn insanlar var etki alanın var.  Biraz kendinin farkında olmak hayatını değiştiricek bilmiyosun!
Mesleğime çok tutkuluyum aslında mesleğime değil ben insanlara çok tutkuluyum eminimki psikoloji çıkışlı olmasaydım bildiğim, uyguyalıgım, uygulamaya çalıstıgım :) teknikler dışındada insanları anlamaya çabalıcaktım. Şu an tek farkım insanları pekde  anlamaya çalışmıyorum çünkü insanların çokda anlaşılabilir varlıklar olduğunu düşünmüyorum. Dedim ya teksin biriciksin! Benim şu an ki derdin sana bunun farkına vardırmaya çalışmak. Kendinin, hayatının, yaşamının, nefesinin, istediklerinin FARKINDA olmana yardımcı olmak. Ötesi  ilerisi gerisi yok bu kadar işde farkına vardırmak.
Gel gelelim bu hiç de kolay birşey değil insanlar hep başkalarına bakmaya, eleştirmeye, yorumlamaya, onların derdine düşmeye öyle alışkınlarki.. ve insanların alışkanlıklarından vazgeçmesi o kadar zorki..   İstiyolarki illa başımı duvara doslim biraz  kanasın o kanı görim.. yok efendim başını duvara vurmayı bekleme çünkü hayat şimdi bunu yapmıyosa ilerde bi zaman sana bunu yapıcak, senin işin hazırlıklı olmak felakat senaryosu çizmemek.
Tekrar diyorum teksin biriciksin arkadaşım kalk bi nefen al eğer Allah sana o nefesi bahşetmişse ulan ne şanslıyım de!  
Bunun dışında etrafına karşıda lütfen kör olma başına gelmesini bekleme dersler çıkar dikkat et bakma GÖR! İnsanlarını başıbna neler geliyor diyip geçme unutma canım sende insansın..
Üstüne ne kadar basabileceğimi bilemiyorum, foskorlu kalemlerle binlerce kez çizmek istiyorum lütfen okuyun! anlmak için anlamlandırmak için okuyun. Sorun öğrenin...
Herşey hakkıda bilgi sahibi olmamız imkansız bu nedenle artık bilmiyorum demesini öğrenin.
İsteklerinizin hayallerinizin gerçekleşmesi için o agzınızdan sık çıkan BİRŞEY OLSA cümlesini silin atın sen harekete geçmeden o birşet dediğin şey olmıcak olsada pek hayrtını göremiceksin. Bu nedenle harekete geç minik adımlarda harekete geç kımılmadaaya başla sonra ayaga kalk sonra adım at sonra adımlarını hızlandır ve şansda senden yanaysa koşmaya başla..

Çok sevdiğim hayatın her alanına uyan bir söz var. Nereye koysan cuk oturuyor.  ' Evren boşluk kabu etmez'.  Bu nedenle o kendine ait olan ipleri elnden bıraktığın an biri senin yerine tutucak habern olsun....

6 Mart 2014 Perşembe

Söz

   



     Nasıl bir vicdan azabı, nasıl bir pişmanlık, affedilmeyesi bir ihmal bloguma yaptığım.  Elim gitti gitti geldi ama bi türlü iki kelimeyi yan yana getirip bir cümle kuramadım. 
     
     Hayatımda bir çok değişiklik ki sormayın gitsin.. giren çıkanlar... güvenimi derinden sarsanlar, gerçek yüzler.. Yeni bir iş, yeni insanlar, apayrı bir ortam, kendi paranı kazanmak,  hızını arttırarak ilerleyen düğün alışverişi,  zayıflamaya çabalamak, spora başlamak, meditasyona kendini adamak, her zamankinden daha çok kitap okumak,  kendi kazandığın paranın harcamanın verdiği haklı gururu, yeni planlar, hayallerin peşinden koşmaya çabalamak, sevgiliyi askere yollamak, çok özlemek,  meslek eğitimine ara vermeden devam etmek, çok değerli yeni insanlarla tanışmak, sevildiğini bilmek, allah razı olsun cümlesini sık sık duymak... Her biri anlatılacak uzun uzun yazılacak şeyler, neyseki bugün söz verdim kendime düzenli olarak yazıcağıma.. Paylaştıkca güzelleşiyo herşey! Konuşmak iletişime geçmekde  bütün çözüm , gönülleri açık tutmak, kin nefret beslememek, ön yargılı davranmamak , yargısız infazlarda bulunmamak, kötü kalplerden uzak durmak. Hadi bakalım bundan sonra hayırlısı verdiğim söze bakılırsa sık sık görüşücez. Çok mutlu kalınnnnnnn 

14 Ekim 2013 Pazartesi

Dostum Bu Ses Bir Harika!

Kalbimiz küt küt atiyor, canimiz, birtanemiz, neşemiz, gururumuz Han 'ımız  o ses Türkiye' ye çıkıyor.  Hepinizden Han Çelikcan için destek bekliyorum.  twetter :  #hancelikcan #osesturkiye  parmaklariniz birazcik da bizim icin calışsın :)   
                           Sevginin en büyüyü ve       
               HAn Çelikcan neşesiyle kalin...