24 Mart 2013 Pazar

Vedalaştık

    Seni çok aramamıza gerek kalmadan bulmuştuk sanırım ikinci sıradakiydin orasını çok iyi hatırlamıyorum... Görür görmez de vurulmuştum. Miniktin, şirindin yükümü kaldırabilecek potansiyele sahiptin. Şöyle bir dolandım ve emlakçıya tutuyoruz dedim. Artık benim olmuştun, benim evim olmuştun. İstediğim gibi davrandım sana bazen temizledim seni bazen dağınık bıraktım he birazcık da parkelerini çizdim hakkını helal et artık...
   Üç seneniz birlikte geçti. Ahh ne güzel vakitlerdi ne kayifli vakitler... En sevdiklerimi ağırladım sende kahkaha sesleri eksik olmadı, yazları balkon sefan pek bi keyifliydi, çoooook derin sırlar paylaşıldı, e birazcık bağırış çağırışta olmadı değil. Senin sayende ev çekip çevirmesini öğrendim eksiklerin faturaların bakımların... Yalnız nasıl yaşanırmış onu öğrendim ve keyfin en güzeli olduğunu anladım. 
   Şimdi üzerindeki yükünü hafifletiyorum canım evim, eşyalarını bir bir kutulara koyuyorum. Senin içinde yaşadığım tüm anıları da yanımda götüreceğim ben seni çoook sevdim, ben senin içinde çok huzurluydum.  Hatıralarımın en güzelleri hep sende.. Şimdi ayrılma vakti, ben senden razıyım sende benden razı ol.. Benden sonra yeni sahibine en az bana yaşattığın huzuru yaşat.

21 Mart 2013 Perşembe

TIKIR TIKIR GELİYORUM

    Kendimi yazmaya hazır hissettiğim bir andayım. Bu blogu açalı yaklaşık 3 ay oldu. Parmaklarım klavyeye gitti geldi, üzerinde dolandı hatta birkaç tuşa da bastı ama iki satır kelime çıkmadı. Hep aklımda olan açmayı hep hayal ettiğim blogumun ilk yazısı olacağı için güzel kelimeleri bir araya getirmeliydim ama hep yaptığım gibi bunu da akışına bıraktım anlayacağınız çala kalem bir yazı olacak :)
   Blogu neden açtım?  Tek nedeni yazmayı çok seviyorum. Herkes, her şey, her yer  ve tabi ki kendim hakkında yazmayı çok seviyorum. Bu nedenle yazılarım asla ve asla tek bir kategori üzerinden gitmeyecek çünkü ben gezmeyi, gezdiğim yerleri anlatmayı, okumayı okuduğum kitaplardan bahsetmeyi, film izlemeyi izlediğim filmleri paylaşmayı, dinlediğim müzikleri, yaptığım yemekleri, alışveriş tutkunu olarak aldığım eşyaları bunların hepsini sizinle paylaşmak istiyorum. 
   Bloguun ismi neden Aslı'nın tıkırtıları? Bu yaşıma gelene kadar ailemden arkadaşlarımdan sevgilimden en çok duyduğum kelime diyebilirim. Aslı mutfakta tıkır tıkır yine ne yapıyorsun, Aslı o topuklularla bu saatte evde tıkır tıkır dolaşma, Aslı kes şu tıkırtıyı,  Aslı yanımda topuklu ayakkabı giymen için tıkır tıkır etmemesi lazım, aslı artık uyu klavyenin başında kaç saattir tıkır tıkır...  ve daha bunlardan onlarca.. 
İşte olay bu olunca bende blogumun ismini Aslı'nın tıkırtıları ilan ettim. Bundan sonra tıkırtılarımı duyanları çoğaltıyorum. Bu ilk tıkırtımdı daha niceleri gelecek. 

Sevgiyle kalın...