25 Nisan 2013 Perşembe

EKSİK OLMA

Kendimizi rahat hissettiklerimiz vardır bizim... Kuş gibiyizdir onların yanında bi tüy gibi hafif, yağmurdan sonra kokan toprak kokusu gibi ferah... En saçma hallerinizi, en cahil yanınızı, en sıcak gülüşünüzü, en şen kahkahanızı, dibe vurmuş halinizi onlar bilir onlar görür. Dedim yaa rahatızdır çünkü ahh şimdi ne düşünück ne tepki vericek tasasına düşmeyiz. 
Elle inşaa edilmiş bir samimiyet yoktur yürekler bağlıdır birbirine gönül bağı vardır.  Ayak parmagınızdan saç teline kadar bilir sizi bazen sizden daha çok...  
Her zaman dipdibe değilsinizdir ama sırtınıdaki desteği omzunuzdaki eli hissedersiniz.  Sıkıştığınızda, dara düştüğünüzde bi bakış yeter bazen bir telefondan gelen ses.. Hisseder sizi  aranızda kilometreler olsada hisseder dizlerinizi karnınıza çekmiş içli içli düşünürken bir mesaj sesi gelir  iyi misin kardeşim? 
Eğer sizinde yanınızda böyle biri varsa inanın çok şanslısınız herkese böyle bir dost nasip olmaz.  Tutunun ona değerini bilin asla sömürmeyin nankörlük yapmayın. Çünkü onlar kan bağınız olan insanlardan aslında daha yakındır size... İlla kan bağımı lazım kardeşlik için? Hayır! Bizim seçebildiğimiz kardeşlerimiz var. 
Bu yazımı benim seçebildiğim kardeşime bir teşekkür olarak Çiğdem Zerrin e adıyorum.  Aramızda bir teşekkür alışverişi yoktur aslında bizim çünkü birbirimiz için yaptıklarımız br nezaket işi değil yürekten gelen çok güçlü bir sevgi işi.. Ben seni çok sevdim kardeşim. Allahım bize uzun ömürler versin kardeşim, güzel günlerimizde birlikte gülelim, kötü günlerimizde birlikte ağlıyalım diye...

20 Nisan 2013 Cumartesi

Hayal Kurmak Bdeva Dediler Bizde Kurduk

Düşünün ki bi Eylül havası sahilin kenarında bir ev, evin kocaman bir verandası verandasında dünyanın en rahat hamağı o hamakta da siz... E bu kadarı benden gerisini siz hayal edin :) İyi dinletiler..






Seni Ne Mutlu Eder?

Dedi ki: -Seni ne mutlu eder? Başladım sıralamaya...
Yemek yemek
Aylak aylak kitapçıları dolaşmak 
Alışverişin her türlüsü
Uzun kahvaltı masası sohbetleri
Ailem, sevgilim, arkadaşlarım
Bugi :)
Yazmak, okumak
5 çayları
Çiğdemle edilen sohbet
Yemek yapmak
Denizin kenarında olmak
Berk ile yapılan her şey...
Daha devam edebilirim dedim. Yeterli dedi. Büyük küçük çoğu şey seni mutlu ediyor ne mutlu sana dedi. Güldüm teşekkür ettim anlamsız yere... Hal bu ki nasıl da gereksiz bir cümleydi. Bunların hepsi beni mutlu ediyor doğru ama bunları gerçekleştiremediğim zaman ya da bir aksilik çıktığı zaman işler yolunda gitmezse, moralim bozulabilir, yüzüm düşebilir, eğer yanımdakilere nazım geçerse mızmızlana bilirim, söylene bilirim bunların hepsini yapabilirim. Allah aşkına insanım işte.. beni mutlu eden şeyler gerçekleşmediği zaman beni mutsuz da edebilir. Şımarıklık mı bu sizce? Yok gerçekten de şımarıklık değil. Dedim ya insansan doğanda var. Mutlu olduğun kadar mutsuz da olabilirsin güldüğün kadar ağlaya bilirsin de... Yaşadığın hayat böyle bir şey...  Yapmamız gereken tek şey bunlardan etkilenmemek, bilmeliyiz ki hayat katıksız mutluluklardan ya da mutsuzluklardan ibaret değil.
                                                                                                                    Sevgiyle Kalın...

18 Nisan 2013 Perşembe

Hayatım Değişti


   Sen gidene kadar bizim için sadece yaşlılar ölürdü. En azından bi hasta olman gerekiyordu hani azda olsa kendimizi alıştıralım yok olmadı sen en ani olanı seçtin ya da senin için ole olması gerekti... her şeye nasip demiyor muyuz hayırlısı... hadi buna da diyelim diyemiyorum hayırılısı böyleymiş, dil varmıyor sağına soluna bakıyorum
altını üstüne getiriyorum yok bunun hiç bir yerinde hayır göremiyorum. Allah ım diyorum daha kotu ne olabilir ne yani bu yürek böylesine başka acımaz. en basta cevap veremediğim içinden çıkamadığım şeyler ahh ne düşündüm ne kadar uzun düşündüm
kaç gece uykusuz kaldım... 
Daha sonra dedim ki kendime kotunun kötüsü var derler kotunun kötüsü evet gerçekten var. Ben canımı annem babamla uğurladım, annemle babamı da ablamla uğurlayabilirdim iste o zaman kotunun kötüsünü yaşardım. Sonra dedim Aslı şükret Allah ina şükret.. Şükretmesini öğrendim... 
ahh kaç kisinin agzından duydum bilmiyorum zaman asli, zaman kızım zamanla geçicek. Zaman sadece benim daha mantıklı düşünmemi sağladı zaman sadece benim ilk baslarda elimden giden sağligimi tekrar kazanmamı sağladı zaman alişmamı sağladı ama zaman bana öyle birşey verdiki başetmek altından kalkmak inanın çok güç. Özlem hiç bitmeyecek olan giderek artan kat kar büyüyen.... Emin olun artık boyumu aştı ona duyduğum özlem... Güzel bi anınızı her zamanda sevgilinizle ya da arkadaşınızla paylaşmak istemiyorsunuz ablanızla kardeşinizle paylaşmak istiyorsunuz hele ki benim gibi bi ablaya sahipseniz. Kendinizi kotu hissettiğiniz zaman canınızdan birisini istiyorsunuz yanınızda.. o özel
günler yok mu bogazınıza diziliyor bayram artık bayram
değil , anneler günü babalar günü artık kutlanmıyor senin yokluğun bir kat daha hissedilmesin dige.. anne anneler gunun kutlu olsun diye sevinçle boynuna sarılamıyorum senden sonra bi kat daha acıtmim
diyorum
annemin yüreğini, senin doğum günleri kutlamalarımız artık yok herkes o gün sus pus göz göze gelmemeye gayret ediyoruz evde, bilirsin ben hep onem verirdim dogum gunlerine kendi dogum gunumu kutluyorum pastamı ufluyorum aklıma sen geliyorsun sonra aklımdan keşkeler filmi oynamaya basliyor.. bu gunlerin yaninda bide senin gidis gunun var 5 agustos artık 5 rakaminida sevmiyorum agustosuda o gunu takvimler gostermesin istiyorum. 
hep derim gidenlerden ziyade asıl
zor olanı kalanlar cekiyor. Ayriligin her türlüsünde bu böyle..
Allah omur verdiyse alıcak
nefesin bitmediyse yasaniyor, yiyosun ,iciyosun ,guluyosun artık ben bu acıyı çektim
diger sorunlara uzulmem
dediğin şeylere yine uzuluyosun, guluyosun gulduruyosun, geziyosun, bunlarin hepsini yasiyosan yapiyosun. Bunlarin hepsini yaparken aci icinde sen nereye o oraya, o an dusunmesende basini yastiga koydugun zaman bir bir aklindan geciriyosun. Basta kendimi cok dizginlemeye
calistim Aslı ne yapiyorsun diye sonra baktim ben insanim ben yasiyorum canimi
ben kaybettim
aci benim nasil yasadigim
kimi ilgilendirirki.. kimin ne dusundugu neden umrumda
olsunki... durdum bazi seleri iki kez yapmaya karar verdim senin sevdigin seylerden yerken iki kez yedim, senin sevdigin filmleri izledim izlerkende cok da guldum, senin sevdigin magzalar girdim, sevdigin yerleri gezdim ohh canima degsin sefam olsunda dedim seninle benim arama
bu zamana kadar kim
girdiki
simdi
girsin... 
tek istedigim
saglik saglikli
oldugum surece bisekilde yasaticam seni.. onumuzde guzel gunler var mezun oluyorum soz nisan felan bir bir vurucak
beni biliyorum kendimi
bu ara onlara hazirlamaya calisiyorum. 
son olarak size bi tavsiyem
var. Klişelerin belkide en önde gideni ama lutfeeeen sevdiklerimizle cok zaman gecirin cooook
hemde, cok anınız olsun, cok fografiniz olsun. onlara o kadar cok ihtiyac var ki bilemezsiniz. 
Ruhen geldigim nokta su: Ölüme en kotusu deriz ama vardir bunda da bir hayir demek, kotunun kotusunu unutmamak, bulundugun nokta ne olursa olsun sukretmeyi bilmek gerekir. 
sevgiyle kalin.. 

4 Nisan 2013 Perşembe

Kızdığımda oldu affettiğimde

     Arada sırada  okuduğum bazı sözler var benim, bir kağıda kargacık burgacık yazılmış olan...





  •  Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli.
  • Bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için.. “Bazen hatırlamak gerekir, hatırlanmak için.. “Bazen ağlamak gerekir, açılmak için.. “Bazen anmak gerekir, anılmak için.. “Bazen de susmak gerekir, duymak için..
  • Cahil sual sormaz. ( Benjamin )
  • “Git tabi git… Kirpiklerime bir kara diken de sen ekle… Henüz sokaklarına bile alışamadığım, Bu kente ver beni… Ve bakışının talan ettiği yerlerimi al, Öyle git… Gidersen git tabi… Yıkılmaz bu şehir… Yalnızca dokunduğum bütün kelebekler ölür… Ellerim üşür, Korkarım yağmur yağarsa, Ellerimi de götür…
  • Başkalarına imrenme, çok kimseler var ki senin hayatına imreniyorlar.

2 Nisan 2013 Salı

MİDEMDE KELEBEKLER EKSİK OLMUYOR

    Bu ara telaşların en güzelinin içindeyim. Kalbim yerinden çıkacak gibi aklıma geldikçe sesi kulaklarıma varıyor.  Sekiz yaşından beri tanıdığım, lise aşkım, sevgilim, sırdaşım, dostum, gözüm, kulağım, sesim, soluğum her şeyim şimdide nişanlım oluyor. Evet beyler bayanlar beeeeen nişanlanıyorum. Ömrümün sonun kadar her gün yüzünü görmekten sesini duymaktan bıkmayacağım adamla birbirimize sözümüzü verip nişanlanacağız. Evliliğe doğru ilk resmi adımımız..
   
  Önceleri acaba daha erken mi değil mi tartışmalarını yaparken kendi kendine durdum dedim ki Aslı neyin erkeninden bahsediyorsun sen bu adamı her haliyle sevmeye hazırsın kocaman bir dokuz yılı geride bırakmışsınız birlikte büyümüşsünüz her halini görmüşsün her halinde sevmişsin daha neee erkeni Aslı daha ne erkeni :)) dedim ve aklımda minik minik planlar yapmaya başladım. 
   Bu bambaşka bir duygu bu zaman kadar tanışların eşin akrabaların nişanına giderken şimdi benim nişanımdan bahsediyoruz. Emin olun midemden kelebekler hiç eksik olmuyor bu ara.. Evde sürekli bir atraksiyon sürekli bir hareket nişanı biçimlendirme çabaları, yer bakmalar, kıyafet bakmalar, organizasyon işleri, konsept ne renk olsa karar aşamaları derken baya bir yol katettik.  Diyorum ya dünyanın en güzel telaşlarından birinin içindeyim bu ara ve çok mutluyum.   
   Bu yazım sadece nişanımın ilanıydı :) hazırlık aşamalarını sizinle de paylaşacağım aklımda fena fikirler var :)) 
                                                                                                                                Sevgiyle kalın..

1 Nisan 2013 Pazartesi

BENDEN SİZE KISACIK BİR TAVSİYE...

    Ben Allah' tan her şeyden önce sağlık dilemesini öğrendim.  Paraymış pulmuş, sınavıymış, aşkıymış meşkiymiş... Haydiiiii ikinci plana beyler sizden önce kocaman bir SAĞLIK var. Ancak sağlık olduğu zaman sizin değeriniz, konforunuz, huzurunuz var. 
   Canımın içi ablamdan sonra siz değin üzücü ben diyeyim içinden çıkılamaz zamanlar geçirdim. Çeşitli sağlık sorunları yaşadım. Hala da bazıları zaman zaman yokluyor beni.. Bu kötü zamanlarda adım atmanın bile zorluğunu gördüm, hayatımın en büyük zevki yemek yemenin bile zorlaştığı günler geçirdim. Sevdiklerime zaman ayıramadığım gibi kendime de zaman ayıramadım. Kendime zaman ayıra bilmek kendimle ilgilemek benim için önemli durumlar severim süsü püsü alışverişi kitap okumayı, arkadaşlarımla bir arada olmayı, dışarıda yapılan pazar kahvaltılarını, sevgiliyle baş başa yenen akşam yemeklerini,  internette bütün alışveriş sitelerinde dolanmayı :)  işte dostlarım sağlığım elimden gidince tüm bunlarda hayatımdan çıktı gitti.. Bunlardan sonra anladım ki gerçekten ama gerçekten önemli olan tek tek tek şey sizin ve sevdikleriniz sağlığı.. 
    Lütfen kendinize bedeninize ruhunuza iyi bakın, hayattaki her şeyin  keyfi sağlığınız yerinde olduğu sürece çıkıyor. Beni yakından tanıyanlar ağzımdan çıkan şu kelimeleri iyi bilir ' hiç bir şey kendi canımın sağlığından önemli değil'. (tabi ki burada aileyi saf dışı bırakıyoruz). 
                                             Sevgiyle kalın...